Blogum / YazıYorum / Koç ÖSY

Her Gün Bir Öğün Olumlu Düşünün

Bir tutam senden bir cacık olmazcılık, bir fiske olacakla öleceğe çare yokçuluk, bir çay kaşığı adam sendecilik, bir yemek kaşığı böyle gelmiş böyle gidercilik, bir çay bardağı bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık, bir su bardağı kaderde ne varsa o olurculuk, alabildiği kadar dünyayı sen mi kurtaracaksıncılık geniş ve derince bir olumsuzluk kâsesinde karamsarlık mikseriyle iyice çırpılır. Mayalandıkça ekşimsiliği artacak olan bu hamur, size de tanıdık geldi mi? Her gün bu hamurla yoğrulmuş birçok kişiyle karşılaşırız. İtiraf etmek zor olsa da bizim hamurumuzda da yukarıdaki malzemelerden biri ya da daha fazlası bulunur. Bu malzemeler yoğrulup gerginlik fırınında pişirince takdir edersiniz ki pek lezzetli bir ürün ortaya çıkmaz. Hamuru; malzemelerini, hazırlama ve pişirme yöntemini değiştirerek tekrar yoğurup lezzetli, keyif ve afiyetle yenecek bir yemek yapmak mümkün mü? Sanırım bunun için önce biraz düşünmek gerek. Zira az önce söylediğim gibi bizim hamurumuzda da bir miktar olumsuzluk var elbet. Önce malzemelerden başlayalım. Ardından malzemelerin ölçüsüne ve hazırlama biçimine karar verelim. Son olarak da pişirme yöntemini seçelim. Haydi, başlayalım bakalım. Sanırım ilk iş olarak pişireceğimiz yemeğin çok lezzetli olacağına inanmak gerek. Öyleyse ilk malzeme irice birkaç tutam inanç. Yemeği ilk tattığımızda ağzımıza yayılacak lezzetin yaşatacağı hazzı düşünerek ekleyeceğimiz birkaç fiske hayal, kolaylıkla bir sonraki malzeme olabilir. Başarma arzusuyla işi sonuna kadar götürmeye yarayacak kararlılık da rahatça bardak bardak eklenebilir. Cesaret ve kendine güven tam bu noktada gerekli gibi ve kullanıldığı miktarla orantılı olarak hamurun kıvamına, yemeğin lezzetine yoğunluk katacak. Son olarak da alabildiğince olumlu düşünce, umut kâsesinde paylaşım mikseriyle çırpılacak. Biraz dinlendirilip mayalanan hamuru, önceden 200ºC’ye ayarlanmış coşku fırınında pişirdiğimizde yedikçe yemek isteyeceğiniz, alışkanlık yaratmasını arzu ettiğimiz bir yemek ortaya çıkacak. Bu malzemelerle bahsedilen yöntem kullanılarak pişirilen ve her gün en az bir öğün yenmesi tavsiye edilen bu yemeğin damakta bıraktığı lezzetin verdiği haz yanında, ruh ve beden sağlığına yararları da saymakla bitmez. Olumlu düşünmeyi yaşama biçimi haline getiren insanların, başladıkları her işte ilk eylemleri inanmak ve hayal etmektir. Kararlılık, cesaret ve kendine güvenle sürdürdükleri her işin sonunda, başarı da kendiliğinden gelecektir. İlk seferde olmasa da, coşkuyla umut etmeyi sürdürenler, başarmanın hazzını elbet yaşayacak ve bu duygudan asla vazgeçmeyeceklerdir. Her gün bir öğün olumlu düşünüp bunu çevresiyle paylaşan, mutlu ve huzurlu bireylerden oluşan bir toplum yaratmak mümkün müdür? Neden olmasın? İnanmak ve hayal etmekle başlayan tarifi uygulamaya ne dersiniz? Haydi, başlayalım! ÖSY.


Bize Yazın

Bize Ulaşın