Blogum / YazıYorum / Koç ÖSY

Sizi Sükûnete Davet Ediyorum. Buyurmaz mısınız?

‘Zaman her şeyin ilacıdır.’ sözünü, hayatta karşılaştığınız pek çok sarsıcı olayda deneyimlemiş ve görmüşsünüzdür ki zaman, sahiden de her şeyin ilacıdır. Bu büyük sözün yanına, yine o anlamda bir cümle de ben eklemek istiyorum: ‘Sükûnet, pek çok musibeti defeder.’ Ansızın gelen, sıkıntı veren durumları sakin ve soğukkanlı karşıladığımızda beynimizin temel işlevlerini yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyduğu ortamı sağlamış oluruz. Nedir bu temel işlevler? Ansızın karşımıza çıkan sarsıcı bir durumu; algılamak, tanımlamak, mantıksal ilişkiler kurmak, bu yolla problemi anlayıp çözme adımlarını planlamak, seçenekler oluşturmak, seçim yapmak, strateji kurmak, destek ve engelleri keşfetmek ve en sonunda harekete geçme emri vermek. Seçilen yol ve kurulan strateji uygulamaya geçtiğinde değerlendirme yapmak, problemin çözümü için gerekliyse ya da ortaya çıkacak yeni durumlar için yeni seçenekler, seçimler, stratejiler… Ne uzun bir liste ve ne çok iş değil mi? Olay ne? Olayın bizim için önemi ne? Çözüm için neler yapabiliriz? Başka hangi seçenekleri üretebiliriz? Hangisini seçeceğiz? Seçtiğimiz yolda bizi neler bekliyor olabilir? Önlemlerimiz neler? İlk adımımız ne? Nasıl gidiyor? Çözüm için ne kadar yol aldık? Neyi değiştirmek isteriz?.. Sorular ve yanıtlar üretmeye programlanmış beynimizin işi oldukça zor ve karmaşık görünüyor. Günlük hayatınızda aynı anda ya da ardışık birden fazla işe odaklanmışken dikkatinizi dağıtan dış uyarıcıları düşünün: çalan telefonlar, kapı zilleri, gelen mailler, mesajlar, bir kahve içip biraz laflamak isteyen arkadaşlar, ayakaltında dolaşan ve hep oyun isteyen çocuklar… Odağınızı kaydırıp işinizi yapmanıza engel oldukları yetmezmiş gibi stres de yaratabilirler. Benzer şekilde, sıkıntı veren bir olayla ansızın karşılaştığımızda yaşayacağımız panik hali, beynimizin odağını kaydıracaktır. Ani durum yapılacakları, rutin yapılacaklara eklendiğinde işi iki kat artan beynimiz, bir yandan da paniğe kapılmış bizi sakinleştirmeye çalıştığında ortaya çıkacak yoğunluğu, karmaşayı, sıkıntıyı, yorgunluğu varın siz hesap edin. Sonra da şu şarkıyı söyleyin: Neşeli ol ki genç kalasın! Yoo yo, bu değildi! Şöyleydi: Sakin kal ki, çözüm bulasın! İşi başından aşkın beyninize, panikle köstek olmak yerine, temel işlevlerini gerçekleştirebileceği ortamı yaratarak işini(zi) kolaylaştırmak için sizi sükûnete davet ediyorum. Buyurmaz mısınız? ÖSY.


Bize Yazın

Bize Ulaşın